1 Mayıs 2019 Çarşamba

1. Geleneksel Yaşar Kemal Kampımız

"aynı tastan yemek yemeye de başladık
kardeşlik de bundan öte nedir ki?"   diyor Fikret Kızılok Katerina şarkısında. 

Aylar aylar evveline gitmek istiyorum. Elif ve Mazlum ile Yaşar Kemal için ne yapsak ne etsek derken aklımıza bu fikir düştü. Düşer düşmez hazırlıklarımızı yapmaya koyulduk. Bu yolda iletilerimizi canlı tutup, katılımı artırmaya ve güzel dostluklar kurma hayalimiz için el birliği ile çalışmaya başladık. Ve bugün dostlar, bu etkinliği yaşamış olmanın mutluluğu ve sarhoşluğu içindeyiz. Ortak paydamız olan Yaşar Kemal bizi birleştirdi. “Yaşar Kemal’in birleştirici gücü olduğuna inanıyorum” demişti Elif. Hakikaten öyle. Bu sözü yine doğrulamış bulunuyoruz.

Kamp afişimiz:



Öncelikle bu etkinlikte birlikte olduğumuz Mazlum ve Elif'e sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. ( Bana da tabi :D Ben kimim? Yasin :) ) Bizim çağrımıza kulak verip gelen dostlarımız Meltem ve Ferhat, Samet , Nuri , İbrahim , Ulaş , sizlere de çok teşekkür ediyoruz. Samimi ve sıcak bir dostluk ortamını bizlere yaşattığınız için ne kadar teşekkür etsek az olacaktır. 





Hepimiz farklı yerlerden, kültürlerden geldik ama aynı potada eriyip dostluk aşını pişirdik. Hani insan ilk gördüğü birini, yıllardır göremediği bir dostu gibi görüp direk muhabbete başlar ya, o hesap. İlk dakikadan itibaren sürüp giden neşeli ve eğlenceli muhabbetleri paylaştığımız için çok mutluyuz. Bir yandan da üzüntümüz var elbet. Aramızda olmayı isteyip de aksiliklerden dolayı katılamayan Neslihan, Mahir, Rıdvan ve Ayşe'ye ilgilerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Keşke aramızda olsaydınız. İnanıyorum ki mutluluğumuz katlanacaktı. Ama olsun. Bir dahaki sefere ön koltuklardan yeriniz ayrıldı efenim :)Öylesine dolu dolu 4 gün geçirdik ki sormayın gitsin. Sormasanız bile anlatacağım ben.

Evvela çadırlarımızı kurduk ve Yaşar Kemal flamamızı ağaca astık. Astık ki onun o tatlı gülümsemesini yoldan geçen herkes görsün. Ne güzel gülüyor yahu tonton amca desin bilmeyenler. Hemen altına fırdolasını yani rengarenk rüzgar gülünü diktik. Yel vurdukça döndü durdu heyecanla, sevgiyle. Ona bakıp bakıp mutlu olduk. Çadırın fermuarını açıp onla güne başlamak inanılmazdı.







İlk günün akşamında, Mazlum'un enfes tavuk sotesi, Elif‘in külçe kararındaki pilavı ve şahane salatasıyla yemeğimizi yedik.





Gecesine ise ilk etkinlik olarak Yaşar Kemal bilgi yarışması düzenledik. Çok eğlenceli, komik yer yer tartışmalı ama bir o kadar da mutlu geçti yarışmamız.

Gruplarımız:

Lüzumsuz Adam
Samet ve İbrahim





Fakir Mühendisler
Meltem ve Ferhat






Elitler
Nuri ve Ulaş





Bu yarışmanın kazananı Fakir Mühendisler oldu efendim :) Ayrıca herkese Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler Üstüne kitabını hediye eden Meltem'e ayrıca teşekkür ediyoruz :)

Ertesi gün Elif pek çoğumuzu ses bombasıyla uyandırdı sağ olsun. Hangi bomba mı? Bu:

https://www.youtube.com/watch?v=zSadTJ5LL-8&feature=youtu.be


Uyanıp güne başladık. Öğleye doğru Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor kitabını uzun uzun konuştuk. Anılarını paylaştık alıntılarını okuduk. Güldük duygulandık İnce Memed çaldık ama kimse söylemedi :/ :D Olsun maksat muhabbet değil mi zaten :)
Yalnız edebiyat mı yaptık? Tabiki hayır. Doğanın içinde onunla ilgilenmemek olur mu? Ülkemizin güzide köşelerinin tüm imkanlarını kullanmaya çalıştık. Güneşin kavuşmasını denize girerek bertaraf ettik, bulunduğunuz şehrin özel yerlerini keşfe çıktık, buz gibi zeus mağarasında yüzdük. Maviyi yeşile, yeşili güneşe, güneşi güzel günlere günlere kovaladık, ardı sıra koştuk, elimizde rüzgar gülü ve yaz ile.


Akşamına ise köylüyü köylüye kırdıran hinlik oyunu “Papaz Kim” oynadık. Aramızdaki gizli papazları bulmak için her türlü çirkefliği ve pisliği yaptık. Ama bu kadar eğlendiğim bir etkinlik olmamıştı uzun zamandır. Tüm arkadaşlar da benim gibi eğlendi, kahkahalara boğduk kamp yerini. Nasıl geçtiğini bilmediğimiz 3 saatin ardından papaz olduk resmen. Güldük eğlendik tartıştık ama neticede yine mutlu olduk. Bu kadar güzel insan bir araya gelir de nasıl mutlu olunmaz ki, ilahi Yasin . Ettiğin de laf mı!Bu kadar insan gelir de bir araya sanattan filmden müzikten konuşmaz olur mu? Şiirler okuduk, Nazım’dan, Orhan Veli’den, Cemal Süreya’dan ve nicesinden. Uzaklardan ama bir o kadar da yakından bize bağlanıp şiirler okuyan Rıdvan, sen ne güzel insanın yahu! Ahmed Arif’i bu kadar içten ve özümsemiş olarak okuyan biri daha yok sanırım. Sesine yüreğine sağlık.

Yaşar Kemal’ şiirleri okunmaz olur mu beee! Ne şiir gecesiydi! Kırmızı Deynek’i çember halinde okumanın verdiği tadı veren başka bir şey var mı bilmiyorum. Diyeceğim şu ki, Marlin Monronun gözleri, işte o kadar!




Cumartesi günü Elif’in öncülüğünde yapılan,
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca kitap atölyemiz ise kelimenin tam anlamıyla şahaneydi. Çoğumuzun hayatındaki ilk kitap atölyesi olmasının verdiği heyecanla tamı tamına dört saat boyunca konuştuk kitabı. Duygularla eşleştirdik cümleleri. Alıntılarımızı okuduk. Tartıştık fikir alışverişinde bulunduk. Kitabın aklımıza dahi gelmeyen yerlerine yolculuk yaptık enfes bir müzik sonrası. 

https://drive.google.com/file/d/1jlQIqvG-qDfw0ZSWdkFeUH17FaagrE0k/view










Akşamına dedik ki “güneşi denizde batıralım be!”. Gittik teknelerin oraya. Baktık kişi başı 10 TL. Dedik pazarlık yapalım. Pazarlık için öncü birlik yola koyuldu. Başlarında ise Nuri vardı. Dokuz kişi 80 TL olur dedi kaptan. Ama bu cevap Nuri’yi tatmin etmedi ve kaptana gönül koydu. Tekneye de gelmedi :/ Ne ettik ne dediysek Nuri ile kaptanın arasını düzeltemedik :D Neticede ise 8 kişi 80 liraya tura katıldık. Yani pazarlık yaptık ama aynı fiyatta anlaştık. Bu konu ise 2 gündür dilimize makara oldu. Her yerde konuştuk ve ilk anki gibi eğlendik :D










Gece ise bizi bir diğer yarışma bekliyordu. Genel edebiyat bilgi yarışması. Bu turda da pek çok yeni bilgi öğrendik. Yanlışlarımızı doğrulttuk.

Bu turun kazananı ise Lüzumsuz Adam oldular efendim :) Kazananların ödülleri adreslerine postalanacaktır. Katılan herkese ise özel bir sürpriz olacak. Ne mi? Yaşar Kemal baskılı tişört. Bunu ise bize sağlayan Rıdvan’a özel teşekkürlerimizi sunarız. Kahkahaların ve şiirlerin susmasın emi :)


Daha sonrasında herkes kendince bilgi verdi ve bilgi havuzu oluştu. Kana kana daldık havuza. Jüri ekibi olarak kısa bir yarışmaya katıldık. Ne heyecanlıymış yahu! Son gecemiz olması hasebiyle hafif bir burukluk ile çadırlarımıza dağıldık.

Pazar sabahı gidenler oldu uğurladık. Kalanlar ile kahvaltı yapıp “evli evine köylü köyüne” gibi olmadı elbet ama ayrılmak durumunda kaldık.

--













Ne mi oldu? Güzel anılar, fotoğraflar, şakalar, bilgiler, dostluklar biriktirdik heybemizde.

Aşçımız Mazlum‘a,
Anaç ve konuşkan Elif‘e,
Dostonun ve Sait Faik’in yan komşusu İbrahim'e,
Çiçeği burnunda yazar Ulaş‘a,
Doktor adayımız, en gencimiz sevecen Same‘e,
Taze mühendis hanım Meltem‘e ve Ferhat’a,
Dıştan pazarlıkçı ve matrak Nuri‘ye,
Sözsüz-Sazcı ve YOblomov Yasin e, 
Uzakları yakın eden gönül insanı Rıdvan‘a 
sonsuz teşekkürlerimizi iletir ve dostluğumuzun daim olmasını temenni ederiz. Bu dört günlük ortak yaşam bize çok şey kattı. Bir diğer etkinliği şimdiden iplerle çeker olduk. Diğer etkinlikte görüşmek üzere esen kalınız dostlar :) 

Herkese bol teşekkürler, var olun esen kalın :)))

5-8Temmuz 2018
İzmir-Selçuk-Pamucak Dereli Camping

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder