7 Eylül 2019 Cumartesi

2. Geleneksel Yaşar Kemal Kampımız

"İyi ki dünyaya geldik, yaşadık, ışığı gördük. 
Ya gelmeseydik, ya bu güzellikleri görmeseydik..."
diyor büyük usta Yaşar Kemal.

Biz de bir düşün ardından ışığı bulmak için düştük yollara...
Yaşar Kemal'in izinden umuda yolculukta bir grup edebiyat-doğa sever olarak Yaşar Kemal'in birleştirici gücüne olan inancımızla koyulduk 2. Geleneksel Yaşar Kemal Kampı yoluna...



Bu sefer rotamız; Doğanın gerçekleştirdiği büyüyü kanıtlayan, kıyametin bile kopmayacağı, yeşil zeytinlerin, mis kokulu ağaçların çevrelediği, tepelerin ardındaki köy: ŞİRİNCE




Kamp ekimizin olay yerine büyük heves ve heyecanla kah otostopla, kah traktör arkasında intikal etmesinin ardından bayrağımız göndere çekilerek, ilk çadır kurularak obamız belli olmuş,  gelecek misafirleri gözlemeye başlamıştık.

Kamp alanına ulaşmaya çalışan masum kampçıların videosu :))



O halde önce bu kampta bizimle 4 gün boyunca  farklı şehirlerden gelerek Yaşar Kemal'i konuşacak  ekibimizi tanıyalım.

Elif - Selman - Pınar - Ayşe - Büşra - Osman - Erdal - Cemre - Nuri - Gökhan



















Tüm ekibimiz toplanınca kamplarımızın geleneksel tanışma ve kaynaşma etkinliği ile başlıyoruz.







Artık tanıştıysak esas meseleye gelelim:
"Yaşar Kemal Bilgi Yarışması"

Kaynaşan gruplarımızı bir de güzel yerleştirip güzel güzel grup dinamiği yarattık.
Kim mi bu gruplar?

Topal Ördek Grubu
Pınar/Nuri

Şırdan 35 Grubu
Büşra/Erdal

Kara Kızıl Grubu
Ayşe/Gökhan

Uçan Kaplumbağa Grubu
Osman/Cemre



Ve tabii ki büyük juri/moderatör
Elif/Selman


Sonuna kadar çekişmeli geçen yarışmanın sonunda Şampiyon "Topal Ördek" grubu oldu. 
Kendilerini tebrik ederiz. Ardından ödül törenimize geçtik.

Ödül törenimizin videosu

Yarışma sonrası hem öğrendiklerimizi sindirmek hem de  Şirince'nin masalsı yemyeşil doğasını keşfetmek üzere yola koyulduk.












Gün biterken, kampımızda her şeyin imece usulü büyük bir keyifle yapıldığını anlatmış mıydık? 
Günün sonunca sımsıcak bir ortam, kulağımızda türkülerin kucaklayan ezgisi, dilimizde aynı sözler kendimizi doğanın kollarına bırakarak aydınlattık geceyi.












Ve sonraki gün

Bir yazarı en iyi kendi ağzından anlamaz mıyız? Biz de onu anlamak için birincil kaynak kullanarak, eserlerinde kendi dünyasını yaratan yazarın kendini anlattığı "Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor (Alain Bosquet ile Görüşmeler)" kitabını inceledik. Ülkemizin en büyük şansı anadilimizde Yaşar Kemal'i okumaktır.

Kitap  Yaşar Kemal'in dostu Alain Bosquet ile yaptığı bir röportaj.Toplamda otuz soru var. Kitap aslında iki bölüm gibi: ilk soru ve diğer sorular. Zaten ilk sorunun cevabı yaklaşık kitabın yarısına kadar sürüyor.
Bu soru özetle, Yaşar Kemal'in hayatını anlatmasına yönelik.  Yaşar Kemal, çocukluğundan itibaren ünlü olduğu döneme kadar her şeyi tüm açıklığı ile anlatıyor. Çocukken yaşadığı zorluklar, sürgün, babasının gözlerinin önünde öldürülmesi, kekeme olması, okumayı yazmayı öğrenmesi, köy köy dolaşıp destanlar hikayeler anlatması, saz çalmayı öğrenmesi, gözünün kör olma hikayesi, sosyalizm ile tanışması, ilk hapishane zamanları, sebepleri sonuçları, adının değiştirme sebebini, edebi yönünün nasıl şekillendiği, yazdığı kitapların çıkış noktaları, sansüre takılması, kitaplarının yazılarının asker tarafından yok edilmesi, İstanbul'a gitme macerası, evlenmesi, yazarlık zamanları..... daha neler neler 





Bir insana yapılacak hemen hemen her şey yapılmış Yaşar Kemal'e.  Otuzdan fazla işe girip, fişlendiği için hepsinden çıkarılması. Zindanlar, işkenceler, aşağılama, onur zedeleme. Yaşadığı işkenceler, patlayan ayaklar ile mahkemeye götürülürken, annesinin anlamaması için zorakiy yürümesi, fidan gibi. Bunu hangi insan yapabilir, hangi insan dayanabilir?

Tarihteki pek çok bilinen Türk yazarlar ve şairlerle çok yakın ilişkisi olduğunu kim bilir? İnce Memed'i SSCB ve Bulgaristan'da bastıranın Nazım Hikmet olduğunu?

Abidin Dino'nun tüm parasını Yaşar Kemal'e vermesi olayını kim bilir? Peki ya Abidin Dino'nun verdiği paradan otobüs için 75 kuruş istemesini, utana sıkıla?

Kısacası pek çok güzel anı var bu bölümde. Dönemin hükumetine Türkiye'sine tanık oluyoruz. Belki de tarih kitaplarında bulamayacağımız detaylar, dönemi yaşayan usta çınar tarafından anlatılıyor.

Geri kalan 29 soru ise Yaşar Kemal'in hamlığını, olmasını ve pişmesini anlatıyor. Kişisel özelliklerini, korkularını, çekincelerini çok açık anlatıyor. Öz eleştirisini yapmaktan da geri kalmıyor. Dönemin siyasileri hakkında da ilginç bilgiler bulacaksınız bu bölümlerde. Yeri geliyor Alain Bosquet tersliyor, sorduğu sorudan dolayı yerden yere çalıyor. Yaşar Kemal, naif, umut dolu, aksi, inatçı, devrimci, yürekli, utangaç ama dünyalar güzeli bir insan. 


Yaşar Kemal sadece bizim değil tüm dünyanın bir değeri. Evrensel bir yazar. Yazıları, düşünceleri, duruşu ve mücadelesi ile dünyanın saygınlığını kazanmış, 1997 yılında Frankfurt'ta barış ödülüne layık görülmüş bir şahsiyettir. Tüm baskılara, cezalara rağmen ezilen Anadolu köylülerin, Alevilerin, Kürtlerin sorunlarını dile getirmiştir.

Bir hayat Yaşar Kemal'e ait olur da hikayesi biter mi, bitmez elbet tıpkı yayımlananların yanı sıra polisler, jandarmalar tarafından imha edilen onlarca eseri gibi. Bu kadar zulme uğramasına rağmen umudun baş kahramanı olması boşa değil elbet. Umut demişken bu kelimeyi bile Yaşar Kemal'in bize kazandırması şaşırtmaz aslında ama biz bunu ilk duyduğumuzda çok şaşırmıştık. 


Ve Arif Dino - Yaşar Kemal arasındaki Don Kişot kitabının hikayesi.

Bana klasikleri, Don Kişot’u tanıtan Arif Dino’ydu. Arif Dino ünlü ressam Abidin Dino’nun ağabeyiydi. İkisi de İstanbul’dan Adana’ya sürgün edilmişlerdi. Ama orada eski Adana Valisi dedeleri Abidin Paşa’nın toprakları vardı. Arif Dino bu topraklardan birazını satınca bana klasiklerden yüzden fazla kitap hediye etti. Eve götürüp paketi açınca üç tane Don Kişot’la karşılaştım. İkisini aldım, bir yanlışlık olmuştur, diye Arif Dino’ya götürdüm. Fazla olmuş, bir yanlışlık var, dedim. Arif Dino, yanlışlık değil, dedi. Ömrünün sonuna kadar durmadan bu kitabı okuyasın, diye sana üç tane aldım, dedi. Ve Don Kişotlarımı gerisin geri eve götürdüm.






Esas itibariyle,
Okunmalı, okutulmalı, koca bir Yaşa(r)m efsanesi...
Keşke daha erken okusaydım diyeceğiniz bir kitap.
Bir an önce elinize alın ve bırakın çok vaktinizi alsın...

"Umut, düş gücünün yarattığı ve insanoğlunun sahip olduğu en büyük değerlerden birisi değil mi? İnsan umut yaratmadan yaşayabilir mi?"
Yaşayamaz.

Gelelim sıradaki etkinliğimize...

Don Kişot kampında bilgi yarışmaları hem öğrenmek hem de eğlenmek için geleneksel bir uygulamadır. Ancak bu kampa has hızımızı alamayarak yeni bir yarışma formatı icat ettik.     ( Elif yaptı) :)))

"BİLMEK LAZIM DEĞİL"
Sadece katılanların bildiği benzersiz bir yarışma. Ne eğlendik ama...
Sonunda tabii yine ödüllerimiz vardı. Kazanalar ve ödülleri






Ve ödül töreni :))



Son güne gözlerimizi Binbir Çiçekli Bahçe'de açtık.
Büyük usta;
"Dünya binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir. Her çiçeğin bir rengi, bir kokusu vardır. İnsanlık, her kültürün üstüne titremelidir. Binlerce kültür çiçeği, birini koparırsak, insanlık bir kokudan, bir renkten yoksun kalır." diyor ve biz de sonuna kadar katılıyoruz.
Bu kitapta konuşulacak o kadar çok şey var ki... Neler neler konuştuk...

Atölyeye başlarken... 

Kürt meselesinden gazetecilik meselesine, sansürden yandaş medya sorununa, Türkiye'de demokrasi sorunundan yargı bağımsızlığına, seçim sisteminden Türkiye'de aydın sorununa, sanattan doğaya, Anadolu'nun kutsal topraklarından Dünya edebiyatına ve bir çok isme/sanatçıya rastlıyor, Yaşar Kemal'in zengin dünyasında dolaşıp duruyor, Binbir Çiçekli bahçesinden hiçbir çiçeği koparmadan her bir değeri yeşertmenin yollarını arıyorsunuz. 
En çok neye üzülüyorsunuz biliyor musunuz? Yazıları okuduktan sonra Türkiye sahnesinde senaryonun aynı kaldığını sadece oyuncularının değiştiğini gördüğünüzde! Bazı yazıları okurken ülkede yaşanan dramlarına acaba yazar bunu geçen hafta mı yazmış diye şaşırıyor, ama tarihi 1950'ler 60'lar 70'ler görünce sinirleniyor sonra şu ülkede pek çok şeyin nasıl da değişmediğine küfrediyor, kahroluyorsunuz.

Etkinlikten kareler











Ve son yarışma
GENEL KÜLTÜR BİLGİ YARIŞMASI

Kazananlar
Selman ve Gökhan


Diğer Kazanan
Ayşe


Ve ikinci
Büşra



Ödül Törenimiz


Pınar arkadaşımızın kamp değerlendirme konuşması


4 gün boyunca muhteşem doğasıyla kendine hayran bırakan Şirince'de büyük usta Yaşar Kemal ile yaşamak bizi son derece mutlu etti. Ne kadar konuşursak, ne kadar anlamaya çalışırsak, onun dünyasına ne kadar girebilirsek dünya da hepimiz için o kadar güzel olacak. Onun izinden gitmeye, geleneksel hale getirdiğimiz Yaşar Kemal Kamplarını yapmaya devam edeceğiz. Bizi takip etmeyi unutmayın :)

https://www.twitter.com/donkisotkamp






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder